Karar Sayısı: KHK/694
25.08.2017 tarih ve 30165 sayılı R.G.
Olağanüstü hal kapsamında bazı düzenlemeler yapılması; Anayasanın 121 inci maddesi ile 25/10/1983 tarihli ve 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanununun 4 üncü maddesine göre, Cumhurbaşkanının başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu’nca 15/8/2017 tarihinde kararlaştırılmıştır.
MADDE 10- 12/6/1933 tarihli ve 2313 sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanunun 23 üncü maddesinin beşinci fıkrasına “on iki yıla kadar hapis” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve beşyüz günden onbin güne kadar adlî para” ibaresi ve aynı maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Esrar elde etmek amacıyla kenevir ekmek suçu bakımından 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 135 inci maddesinde yer alan iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması ile 140 inci maddesinde yer alan teknik araçlarla izleme tedbirlerine ilişkin hükümler uygulanabilir.”
MADDE 11- 2313 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
“Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçunda kullanılan araca elkoyma
EK MADDE 2- Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçunun işlenmesinde kullanılan araçlara, 5271 sayılı Kanunun 128 inci maddesinin dördüncü fıkrası hükmüne göre elkonulur.
Bu maddenin birinci fıkrasına göre elkonulan aracın;
a) Soruşturma ve kovuşturma devam ederken aynı suçun işlenmesinde tekrar kullanılması,
b) Türkiye’de sicile kayıtlı olmaması,
c) Önemli miktar veya değerde uyuşturucu veya uyarıcı maddeyle ele geçirilmesi,
ç) Suçun işlenmesini kolaylaştıracak özel tertibatının bulunması,
hallerinden birinin varlığı durumunda, elkonulan araç sahibine iade edilmez. Bu durumda sahibinin, aracın değeri kadar teminatı elkoyma tarihinden itibaren otuz gün içinde Maliye Bakanlığına teslim etmesi halinde araç sahibine iade edilir. Aksi takdirde Maliye Bakanlığı tarafından soruşturma ve kovuşturma sonucu beklenmeksizin araç derhal tasfiye olunur. Tasfiyenin satış suretiyle gerçekleşmesi halinde satıştan elde edilen gelirden aracın muhafaza edilmesi ve satışı için gerekli olan bütün masraflar karşılandıktan sonra kalan miktar, kovuşturma sonucuna göre işlem yapılmak üzere emanet hesabına alınır.
İkinci fıkra hükmünün uygulanmasındaki değerden, kara araçlarında kasko değeri; deniz araçlarında tekne ve makine sigortasına esas teşkil eden değer; sigortasız araçlar ile hava ve demiryolu araçlarında ise piyasa değeri anlaşılır.”
MADDE 21- 10/7/1953 tarihli ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunun ek 6 ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “İçişleri Bakanlığının görüşü alınarak Milli İstihbarat Teşkilatı tarafından hazırlanıp Başbakanca” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 24- 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36 ncı maddesinin “Ortak Hükümler” başlıklı bölümünün (F) fıkrasının ikinci paragrafında yer alan “Başbakana” ibaresi “Cumhurbaşkanına” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 25- 657 sayılı Kanunun 43 üncü maddesinin (B) fıkrasının dördüncü paragrafında yer alan “Başbakan” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 26- 657 sayılı Kanunun 80 inci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “Başbakan” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 27- 657 sayılı Kanunun 96 ncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 96- Olağanüstü hal, seferberlik ve savaş hallerinde veya genel hayata müessir afetlere uğrayan yerlerdeki Devlet memurları, çekilme istekleri kabul edilmedikçe veya yerine atanacaklar gelip işe başlamadıkça görevlerini bırakamazlar.”
MADDE 28- 657 sayılı Kanunun 152 nci maddesinin “III- Ortak Hükümler” kısmının ikinci fıkrasında yer alan “Başbakan” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 29- 657 sayılı Kanunun 178 inci maddesinin (B) fıkrasının üçüncü paragrafında yer alan “Başbakan” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 30- 657 sayılı Kanunun ek 29 uncu maddesinin birinci ve üçüncü fıkralarında yer alan “Başbakan” ibareleri “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 59- 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 35 inci maddesinin beşinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığına ait taşıtların muayeneleri Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı tarafından yapılabileceği gibi anılan Müsteşarlık tarafından talep edilmesi durumunda Milli Savunma Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü veya Jandarma Genel Komutanlığı tarafından da yapılabilir.”
MADDE 83- 25/10/1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 13 üncü maddesinin birinci fıkrasının (f) bendine “Milli Savunma Bakanlığı,” ibaresinden sonra gelmek üzere “Adalet Bakanlığı,” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 131- 6/6/2002 tarihli ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (4) numaralı bendine “Milli Savunma Bakanlığı,” ibaresinden sonra gelmek üzere “Adalet Bakanlığı,” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 133- 18/5/2004 tarihli ve 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanununun 78 inci maddesinin üçüncü fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Ticaret sicili müdürlüğü kurulan odalarda, ticaret sicili müdürlüğü personeli için yapılan harcamaların yarısı personel payının hesaplanmasında dikkate alınmaz.”
MADDE 134 – 5174 sayılı Kanunun 83 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Oda veya borsaya kayıtlı” ibaresi “Seçim tarihi itibariyle en az iki yıldır oda veya borsaya kayıtlı” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 137- 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 188 inci maddesinin birinci fıkrasına “yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis ve” ibaresinden soma gelmek Üzere “ikibin günden” ibaresi, üçüncü fıkrasına “on yıldan az olmamak üzere hapis ve” ibaresinden sonra gelmek, üzere “bin günden” ibaresi ve yedinci fıkrasına “sekiz yıldan az olmamak üzere hapis ve” ibaresinden sonra gelmek üzere “bin günden” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 138- 5237 sayılı Kanunun 190 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkralarına “on yıla kadar hapis” ibarelerinden sonra gelmek üzere “ve bin günden onbin güne kadar adlî para” ibareleri eklenmiştir.
MADDE 139- 5237 sayılı Kanunun 228 inci maddesine ikinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiş ve diğer fıkralar buna göre teselsül ettirilmiştir.
“(3) Suçun bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle işlenmesi halinde üç yıldan beş yıla kadar hapis ve bin günden onbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.
(4) Suçun bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.”
MADDE 140- 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 64 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “(ç), (d) ve (e)” ibaresi “(d), (e) ve (f)” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 141- 5271 sayılı Kanunun 102 nci maddesinin ikinci fıkrasına “üç yılı” ibaresinden sonra gelmek üzere “, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar ile 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlarda beş yılı” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 142- 5271 sayılı Kanunun 139 uncu maddesinin üçüncü fıkrasına aşağıdaki cümleler eklenmiştir.
“Soruşturmacı, kovuşturma evresinde tanık olarak dinlenmesinin zorunlu olması halinde, duruşmada hazır bulunma hakkına sahip bulunanlar olmadan veya ses ya da görüntüsü değiştirilerek özel ortamda dinlenir. Bu durumda 27/12/2007 tarihli ve 5726 sayılı Tanık Koruma Kanununun 9 uncu maddesi hükmü kıyasen uygulanır.”
MADDE 143- 5271 sayılı Kanunun 140 inci maddesinin üçüncü fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Teknik araçlarla izleme tedbiri ile birlikte gizli soruşturmacı görevlendirilmesi halinde bu fıkrada belirtilen süreler bir kat artırılarak uygulanır.”
MADDE 144- 5271 sayılı Kanunun 142 nci maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“(9) Tazminat davaları nedeniyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan nisbî avukatlık ücreti ödenir. Ancak, ödenecek miktar Tarifede sulh ceza hâkimliklerinde takip edilen işler için belirlenen maktu ücretten az, ağır ceza mahkemelerinde takip edilen davalar için belirlenen maktu ücretten fazla olamaz.
(10) Tazminata ilişkin mahkeme kararları, kesinleşmeden ve idari başvuru süreci tamamlanmadan icra takibine konulamaz. Kesinleşen mahkeme kararında hükmedilen tazminat ile vekâlet ücreti, davacı veya vekilinin davalı idareye yazılı şekilde bildireceği banka hesap numarasına, bu bildirimin yapıldığı tarihten itibaren otuz gün içinde ödenir. Bu süre içinde ödeme yapılmaması halinde, karar genel hükümler dairesinde infaz ve icra olunur.”
MADDE 145- 5271 sayılı Kanunun 158 inci maddesine beşinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş ve diğer fıkra buna göre teselsül ettirilmiştir.
“(6) İhbar ve şikâyet konusu fiilin suç oluşturmadığının herhangi bir araştırma yapılmasını gerektirmeksizin açıkça anlaşılması veya ihbar ve şikâyetin soyut ve genel nitelikte olması durumunda soruşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilir. Bu durumda şikâyet edilen kişiye şüpheli sıfatı verilemez, Soruşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar, varsa ihbarda bulunana veya şikâyetçiye bildirilir ve bu karara karşı 173 üncü maddedeki usule göre itiraz edilebilir. İtirazın kabulü hâlinde Cumhuriyet başsavcılığı soruşturma işlemlerini başlatır. Bu fıkra uyarınca yapılan işlemler ve verilen kararlar, bunlara mahsus bir sisteme kaydedilir. Bu kayıtlar, ancak Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından görülebilir.”
MADDE 146- 5271 sayılı Kamımın 161 inci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“(9) Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen milletvekili hakkında soruşturma ve kovuşturma yapma yetkisi, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ve bu yer ağır ceza mahkemesine aittir. Soruşturmayı Cumhuriyet Başsavcısı veya görevlendireceği vekili bizzat yapar. Başsavcı veya vekili, suçun işlendiği yer Cumhuriyet savcısından soruşturmanın kısmen veya tamamen yapılmasını isteyebilir. Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde suçun işlendiği yer Cumhuriyet savcısı zorunlu olan delilleri toplar ve gerekmesi hâlinde alınacak kararlar bakımından bulunduğu yer sulh ceza hâkimliğinden talepte bulunur.”
MADDE 147- 5271 sayılı Kanunun 196 ncı maddesinin dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(4) Hâkim veya mahkemenin zorunlu gördüğü durumlarda, aynı anda görüntülü ve sesli iletişim tekniğinin kullanılması suretiyle yurt içinde bulunan sanığın sorgusu yapılabilir veya duruşmalara katılmasına karar verilebilir.”
MADDE 148- 5271 sayılı Kanunun 216 ncı maddesinin üçüncü fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Bu aşamada zorunlu müdafiin hazır bulunmaması hükmün açıklanmasına engel teşkil etmez.”
MADDE 149- 5271 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 3- Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar milletvekilleri hakkında açılmış olan davalarda, bu maddeyi ihdas eden Kanun Hükmünde Kararname ile bu Kanunun 161 inci maddesine eklenen dokuzuncu fıkra hükmü uyarınca yetkisizlik ve görevsizlik kararı verilemez, bu davalara kesin hükümle sonuçlandırılıncaya kadar bu mahkemelerce bakılmaya devam olunur. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar milletvekilleri hakkında başlatılmış soruşturmalarda da bu maddeyi ihdas eden Kanun Hükmünde Kararname ile bu Kanunun 161 inci maddesine eklenen dokuzuncu fıkra hükmü uyarınca yetkisizlik kararı verilemez.”
MADDE 152- 23/3/2005 tarihli ve 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 16 nci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“(2) Kolluk birimlerine yapılan ihbar ve şikâyetler üzerine verilen soruşturma yapılmasına yer olmadığına dair kararlar da gerekli işlem ve düzeltmelerin yapılması için ilgili kolluk birimine gecikmeksizin gönderilir.
MADDE 162- 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 24 üncü maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, aynı maddeye birinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıda fıkra eklenmiş ve diğer fıkralar buna göre teselsül ettirilmiştir.
“(1) Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından il merkezindeki ticaret ve sanayi odaları ile ticaret odalarında faaliyet gösterecek şekilde ticaret sicili müdürlükleri kurulur. Bakanlık il merkezleri dışındaki odalarda ticaret sicili müdürlükleri kurabileceği gibi müdürlüklere bağlı şubeler de kurabilir.
(2) Ticaret sicili, Bakanlığın gözetim ve denetiminde ticaret sicili müdürlükleri ve şubeleri tarafından tutulur.”
MADDE 163- 6102 sayılı Kanunun 25 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı maddenin üçüncü fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“(1) Ticaret sicili, ticaret sicili müdürü tarafından yönetilir. Ticaret sicili müdürü, 26 ncı maddeye göre çıkarılan yönetmelikte belirlenen nitelikleri haiz kişiler arasından odanın teklifi üzerine veya Gümrük ve Ticaret Bakanlığının uyarısına rağmen otuz gün içerisinde teklif edilmemesi halinde resen Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca atanır ve aynı usulle görevden alınabilir. Aynı usulle ticaret sicili müdürlüğünün iş hacmine göre, yeteri kadar müdür yardımcısı görevlendirilir, Ticaret sicili müdürlüklerinde çalışacak personelin tavan ve taban ücreti her yıl Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin görüşü alınarak Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca belirlenir.”
“Odalar tarafından ticaret sicili müdürü ve müdür yardımcıları ile ticaret sicil işlemlerinde görevli personele görevleri dışında başka bir görev verilemez.”
MADDE 169- 4/4/2013 tarihli ve 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bentler eklenmiştir.
“z) Kabul edilemeyen yolcu: Ülkeye giriş yapabilmek veya ülkeden transit geçebilmek için sınır kapılarına gelen ancak mevzuatta aranan koşulları taşımadığından ülkeye girişme veya ülkeden transit geçişine izin verilmeyen kişiyi,
aa) Taşıyıcı: Yabancı uyruklu yolcuları taşıyan kara, hava, deniz ve demiryolu taşıtlarının gerçek veya tüzel kişi olan sahiplerini veya ticari kara, hava, deniz ve demiryolu işletmecilerini,”
MADDE 170- 6458 sayılı Kanunun 98 inci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bentler eklenmiştir.
“ç) Kabul edilemeyen yolcunun taşınmasını engellemek için gerekli tedbirleri almakla,
d) Kabul edilemeyen yolcuların geri gönderilene kadar beslenme, konaklama ve acil sağlık giderlerini karşılamakla,
e) Kabul edilemeyen yolculara ilişkin gerekli bildirimleri yapmakla,”
MADDE 171- 6458 sayılı Kanunun 102 nci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bent ile aynı maddeye birinci fıkrasından soma gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş ve diğer fıkralar buna göre teselsül ettirilmiş, mevcut dördüncü fıkrasına “valilik veya” ibaresinden sonra gelmek üzere “Genel Müdürlük ya da” ibaresi ve aynı maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“d) 98 inci maddenin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan yükümlülüklere uymayan taşıyıcılar hakkında, fiil suç oluşturmadığı takdirde, bin Türk Lirasından onbin Türk Lirasına kadar,”
“(2) Geçerli seyahat belgesi, Türkiye Cumhuriyeti yetkili makamlarından verilmiş yabancı kimlik kartı, ikamet izni veya geçerli yol izin belgesi olmayan yabancı şahısların ülkeye girmesine, ülkeden çıkarılmasına, ülke içinde herhangi bir araç veya binek hayvan vasıtasıyla veya yaya olarak seyahat etmesine imkân sağlayan kişilere, kanunlarda ayrıca suç olarak tanımlanmayan eylemler nedeniyle tespit edilen her bir yabancı sayısınca bin Türk Lirası idari para cezası verilir.”
“(6) Düzensiz göçü önlemek maksadıyla Bakanlıkça yürürlüğe konulan düzenlemelerde belirtilen yükümlülüklere uymayanlara Genel Müdürlük veya valilikler tarafından beşyüz Türk Lirasından onbin Türk Lirasına kadar idari para cezası verilebilir.”
MADDE 172- 6458 sayılı Kanunun 108 inci maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendine (1) numaralı alt bentten sonra gelmek üzere aşağıdaki alt bent eklenmiş ve mevcut (2) numaralı alt bent buna göre teselsül ettirilmiştir.
“2) Gerekli görülmesi hâlinde insan ticareti mağduru hakkında açılacak ya da açılan her tür davaya ve çekişmesiz yargıya katılmak,”
MADDE 204- Bu Kanun Hükmünde Kararname yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 205- Bu Kanun Hükmünde Kararname hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.